6 Ocak 2010 Çarşamba

Shine On You Crazy Diamond


L'Auriga'nın best of L'Auriga albümü kapsamında yayınladığı ikinci single Pink Floyd'dan Shine On You Crazy Diamond; 9 kısıma bölünmüş şarkının orijinal versiyonu 26:01 dakikadır, blog'daki versiyonu nispeten kısaltılmıştır ve radio edittir. Aslında her hafta yeni bir şarkı konseptini oluştururken en sevdiğim şarkıları daha ilerleyen zamanlara saklamayı planlıyordum ancak Shine On You Crazy Diamond'ı üst üste 4 kere dinledikten sonra, eğer okuyucularımdan bu "masterpiece" ile tanışmamış olanları varsa hayatlarında yeni bir sayfa açmalarını sağlama isteği düştü içime ve haftanın şarkısı olarak yayınlıyorum kendilerini.

"SOYCD" Pink Floyd'un kurucu üyelerinden olan Sid Barrett'ın uyuşturucu kullanımı sonucu doğan akıl hastalıklarından dolayı gruptan ayrılıp bir süreliğine yok olması üzerine Sid'in anısına yazılmıştır, şarkı içerisinde karışık duygular barındırır. İlk göze çarpan duygu olan özlem, David Gilmour'un parmaklarının hüzünle çaldığı gitar tonları vasıtası ve arkadaki pyschedelic klavye tonları kanalı ile beynimize ve kalbimize enjekte edilir giriş bölümü boyunca. Daha sonra biraz olsun hızlanır ritm, Gilmour daha sert vurmaya başlar notalara, Nick Mason davullara vura vura, Roger Waters bas gitarı ile sert sert notalar çala çala Sid Barrett'ın gençlik yıllarını anımsatılar bize, içimize bir enerji, bir ruh doğar bu kısımda. Uzunca da bir kısımdır Sid Barrett ne kadar parlakmış bir pırlantaymış dedirtir dinleyiciye. Daha sonra içimizi ağrıtan bir tonla David Gilmour "Remember When You Were Young, You Shone Like the Sun" diyerek başlar söze, o kadar özlem ve sevgi duymaktadır ki Sid'e duygular seller gibi dökülür sözlerinden. Duygu bombardımanına bir ara verdikten sonra Gilmour bir davul ritmi eşliğinde trompet solosu başlar o kadar güzeldir ki bu solo sizi alır götürür bu diyardan. David Gilmour tekrardan başlar duygu bombardımanına Sid'in yokluğu hem ona hemde gruba büyük bir olgunluk ve pyschedelic bir hava kazandırmıştır, artık yaptıkları her şarkı tokat gibidir, dinliyeciyi beyninden ve kalbinden vurur. Şarkı'nın sonuda da başladığı gibi hüzünle sololarla sonuçlandırılır ve dinleyicinin içini acıtır.

Hızlı bir şekilde özetledim sanıyorum şarkıyı, biraz olsun bana hissettirdiği duyguları hissettirebildiysem SOYCD'ın amacıma ulaşmışım demektir.

Nasıl bir şarkıda bu kadar çok duygu bulundurunabilinir merak ediyorum, özlem duygusu ancak bu kadar iyi anlatılabilirdi. Benim için dahiane bir başyapıttır SOYCD, lütfen sabırlı olun ve şarkıyı sonuna kadar dinleyin, pişman olmayacaksınız. İyi dinlemeler. Canlı versiyonunuda dinlemeniz şiddetle tavsiye edilir.

Not: Bu post'u ve şarkıyı, her fırsatta Pink Floyd'un Dark Side Of The Moon albümüne olan hayranlığı dile getiren Kenan Koç'a armağan ediyorum.

Remember when you were young, you shone like the sun.
Shine on you crazy diamond.

Now there's a look in your eyes, like black holes in the sky.
Shine on you crazy diamond.

You were caught on the crossfire of childhood and stardom,
blown on the steel breeze.

Come on you target for faraway laughter,
come on you stranger, you legend, you martyr, and shine!

You reached for the secret too soon, you cried for the moon.
Shine on you crazy diamond.

Threatened by shadows at night, and exposed in the light.
Shine on you crazy diamond.

Well you wore out your welcome with random precision,
rode on the steel breeze.

Come on you raver, you seer of visions,
come on you painter, you piper, you prisoner, and shine!

İkinci bir not: Şarkı blog'un sağ üst köşesinde mevcuttur, buyrun dinleyin.

Hiç yorum yok: