27 Şubat 2010 Cumartesi

Vancouver 2010


2010 kış olimpiyatları Vancouverda son hızı ile start aldı 3 hafta öncesinde. Oyunlar hakkında çok şey konuşuldu; pist hataları oldu, bu hatalara bağlı olarak ciddi sakatlanmalar yaşandı, rekorlar egale edildi, ciddi reklam paraları harcandı ve bu reklamlar sayesinde en azından benim gözümde bir cazibe kazandı Vancouver kış oyunları. Gerçekten de güzel performanslar ile karşılaştım, performansları ağzım açık izlediğimiz anlar oldu ancak bir türlü benimseyemedim kış oyunlarını, çünkü benim ülkemden sadece 5 sporcu katılacaktı oyunlara, ve ikisi dışında diğer hepsi elemeleri bile geçemiyecekti, bu ikiliden biri de 2006 kış oliimpiyatları 21'incisi Tuğba Karademir ve kendiside Türkiye'deki imkansızlıklar dizisini görüp Kanada'ya yerleşmiş.

Bir an için düşünüldüğünde ülkemizde istemediğimiz kadar dağ var ancak kayak sporunu ciddi anlamda yapan insanların sayısı bir elin parmaklarını geçmeyecek derecede. Curling'i, biathlon'u, freestyle snowboard'u, kızak disiplinini bir kenara bırakalım, kış aylarında dolup taşan dağlarımızda yapılan spor olan kayak sadece bir zengin sporu olarak görülüyor keza kayağa giden insanların üçte ikisi kendini göstermeye yarım gün kayıp, kafede oturup etrafı izlemeyi tercih ediyor. Böyle bir ortamda yetmiş beş milyonluk ülkeden ancak 5 kişi kış olimpiyatlarına katılabiliyor ve Türkiye doğal olarak madalya sıralama tablosuna bile giremiyor. Kış sporlarının gelişmesi için ciddi bir sponsor desteğine ihtiyaç olduğu ortada ancak kimse kılını kıpırdatmıyor...

Hiç yorum yok: