18 Mart 2010 Perşembe

Fab Four


The Beatles. Öyle bir enerjidir ki, kırk sene önceki konser vidyoları izlenirken, bugün "hala" gözlerden yaş getirebilecek güçtedir. En azından benim getiriyor, her izlediğimde. Videolarda gördüğüm genç kızlara şaşırmıyorum, gözlerinin içi gülüyor, mutluluktan parlıyor her kahve, her ela, her mavi, her yeşil. Beni en çok onlara bağlayan şey de bu. Onları izlerken, aynı o kızlar gibi gözlerimin gülüyor olması. Elaları bugün "hala" parlatabiliyorlar anlayacağınız. Onları izlerken farkında olmadan bağırarak şarkıyı söylüyor olmak, "hala" insanları ekranlara kitleyebiliyor olmaları. Saç kesimleri, takım elbiseleri, hep gülümseyen yüzleri. Röpörtaj sırasında birbirilerinin enselerine vurmaları. Çocuk kalmış olmaları. Liverpool. Dört yetenek ancak bu kadar iyi bir araya gelebilirmiş herhalde. Çok isterdim Cavern Club'da sıkışık tıkışık itişik kakışık durmayı, yüzlerini görebilmek için tüm gece parmak uçlarım üstünde acı çekmeyi. Limewire'dan saniyeler içinde şarkılarını yüklemek yerine, günlerce plak beklemeyi. Yüzlerce fotoğraflarına sahip olmaktansa, gerçekten bir kez canlı olarak görebilmeyi. Çok isterdim koluma imza attırabilmeyi, günlerce yıkanmadan durabilmeyi.

Adlarını ilk duyduğum gün 9 10 yaşlarındaydım. İngilizce dersinde kitapta Yesterday'in sözleri vardı, bazı kelimeler eksikti, dinleyip boşlukları dolduruyorduk. Dinlediğim anı, ve eve geldiğimde bilgisayarımı açıp yüklediğimi hatırlıyorum. Sözlerini tamamen ezbere bildiğim ilk yabancı şarkı bu sanırım.

Tekrar onları bulduğumda daha büyüktüm. Dinledikçe fazlasını istedim. Sonra daha fazlasını. Hep biraz daha fazlası geldi. İyi hissettirdi, bir anda düşündürdü. Uzun yolda gökyüzünü izlerken düşündürdü. Sanki izlediğim gökyüzünden aniden bir şimşek çakar gibi oldu. Çakan şimşek onların müziğiydi, beni düşündürdü. En çok bu hissi sevdim. Onlar sevdirdi.

Onları Beatles yapan şey bana göre, tüm tırnak içleri yani tüm "hala"lar. 2010 yılında; "hala" kitlelere sahipler. "Hala" ilham periliği yapıyorlar. Uzun süre önce dağılmış olmalarına ve John Lennon ile George Harrison'ın aramızdan ayrılmış olmasına rağmen, Paul McCartney ve Ringo Starr ile "hala" bizimleler. En güzel "hala" da bu olsa gerek. Hep bizimle kalın, kalırsınız zaten biliyorum.

Aslı Kaplan

http://ciaotigre.blogspot.com/

Hayata, müziğe, güzelliğe, gerçeklere ve The Beatles'a dair herşey... Şiddet ile tavsiye edilir.

Hiç yorum yok: